Veri, “ham (işlenmemiş) gerçek enformasyon (malumat) parçacığına verilen addır.” [1] Yani ölçme, sayma, deneme, gözlemleme ve araştırma sonucunda edinilen, herhangi bir konu ile alakalı bilgi sahibi olma ya da yorum yapma imkânı sağlamak amacıyla toplanan sayısal ya da metinsel öğelere veri denir. Bu tanıma uygun olarak; Türk harfleriyle yazılmış adımız, kilogram cinsinden kütlemiz, sahip olduğumuz banka hesaplarının sayısı, telefon numaramız, adresimiz, en sevdiğimiz film ve bütün bunların belli bir kurala ve düzene uygun şekilde yer aldığı liste ve tablonun her bir satır ve sütunu bir veridir. Toplanan veriler analiz edilebilir bir “enformasyon”a sonrasında da karar verme imkânı sağlayan bir “bilgi”ye dönüştürülebilirler. Bu dönüşüm, yıllık yoğun yağış verisi toplanan bir bölgede öncelikle bir sonraki sene de yüksek yağış olacağı yorumunu yapmamıza sonrasında da bu bölgede yoğun yağış isteyen buğdayın yetişebileceği bilgisini edinmemize imkân sağlar. Tabii ki bir tarımsal üretim kararı verilmesi için bu bilgi yeterli olmayacaktır. Bu noktada, bölgedeki toprağın kimyasal ve biyolojik uygunluğu, güneşlenme süresi, havanın nem oranı, ulaşımın kolaylığı, istihdama erişim gibi veriler de eklenince edinilecek enformasyonun sağlayacağı bilgi ile daha tutarlı sonuçlar elde edilebilir. Yani verinin doğruluğu, çokluğu, çeşitliliği ve bilime uygun şekilde yorumlanması ile birlikte; tarımda, sağlıkta, sporda, teknolojide, turizmde, ticarette ve eğitimde doğru ve doğru sonuca götüren kararlar verilmesi, veriler ile mümkün olacaktır. Sonuç olarak veri, her alanda çok önemli bir metadır denilebilir.
